Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 7. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/27
KARAR NO:2022/667

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:11/01/2022
KARAR TARİHİ:01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının itirazı hukuki destekten yoksun ve mesnetsiz olup itirazın iptali ile alacağın 20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, Davalı, söz konusu tazminat davasına ihbar olunan olarak Müvekkil Şirket tarafından dahil edilmiş olup davalı aralarındaki rücu hakkı sabittir. Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmede" 4.4 madde uyarınca hizmet personeli yani davalı personelinin görevini ifa ederken Müvekkil Şirket personeline vereceği her türlü zarardan ve akabinde bu zararın telafisi için yapılan her türlü Masraftan davalı sorumlu olduğu, sözleşmede açıkça davalı tarafından yerine getirileceği beyan edilen bir husus Müvekkil Şirket üzerine bırakılmıştır. Müvekkil Şirket'in bu durumu davalıya rücu etme hakkı olduğu rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğu Müvekkil Şirket ile davalı arasındaki "Personel Taşıma Hizmeti" sözleşmesi olduğundan dolayı "sözleşmeden kaynaklı rücu hakkı" olarak net bir şekilde ifade edilmektedir. Yargıtay'ın muhtelif içtihatlarında da sabit olduğu üzere, Müvekkil Şirket ile davalı arasındaki sözleşme sebebiyle dava konusu tutarın davalıdan rücuen tahsili gerekmektedir. İşbu dava konusunun Müvekkil Şirket ile davalı arasındaki sözleşmeye dayalı rücu davası olduğu sabit olduğu, Maddesi uyarınca sözleşmelere uygulanan genel zamanaşımı süresi olan on yıllık zamanaşımı süresinin olaya uygulanması gerektiği Sözleşmeden kaynaklı rücu hakkımız ilgili icra dosyasına ödemenin gerçekleştiği 10.05.2021 tarihinde başlamış olduğu Bundan mütevellit hakkımızı süresi içerisinde kullandığımızı açıkça beyan ederiz. Müvekkil Şirket'in söz konusu kazada hiçbir kusuru bulunmadığı Müvekkilinin Şirket'in hiçbir kusurunun bulunmadığı, davalı personeli şoförün 96100 kusurlu olduğu 03.12.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile sabit görülmediği Müvekkil Şirket ile davalı arasındaki sözleşme hükümleri açıktır. Davalı tarafından sözleşme hükümleri ve bu hükümlerin sonuçları hususunda anlaşmazlık bulunmamadığı borcun ifa edilmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine ise haksız ve somut bir gerekçeye dayanmadan itiraz ederek borcun ifasını geciktirmektedir. Davalı, sözleşme hükümlerine ve sonuçlarına hakim olmasına rağmen icra takibine haksız itiraz ederek süre kazanmaya çalışmakta ve Müvekkilinin Şirket'in alacağına kavuşmasını sürüncemede bıraktığı davalı tarafından ... 10. Noterliği ... yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde, kesinleşen manevi tazminat tutarının davanın ikamesi sırasında ödenmesini. Ödemenin beklenilmesinden sorumlu olmadığını ve meydana gelen kazadan sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek açıkça belli gösterdiği Yargıtay'da ilama dayanılarak ödenen tutarların rücuen tahsiline yönelik yargılama esnasında güvence altına alınması için ihtiyati haczin uygulanacağını kabul etmediği, Müvekkil Şirket'in alacağının temini adına, yargılama aşamasında davalının mal kaçırma ihtimalinin bertaraf edilmesi amacıyla, davalının borca yetecek taşınır ve taşınmaz ile alacakları ve diğer haklarının öncelikle teminatsız olarak Sayın Mahkemenizce bu talebimizin kabul edilmemesi halinde takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyaten haczini talep ederek, sonuç olarak, yukarıdaki açıklamalar ve Yargıtay içtihatları ışığında Sayın Mahkemenizce itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve haksız olarak itirazda bulunan davalının alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, davalının .... İcradaki haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz edilmesi sebebiyle asıl alacağın davalı aleyhine % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında personel taşımacılığı hizmet sözleşmesinin varlığı doğru olduğu, bu hizmet müvekkil tarafından sorunsuz bir şekilde tamamlanmadığı, meydana gelen bir kaza neticesinde davacının çalışanı ... yaralanmış ve ikame etmiş olduğu dava sebebiyle kendisine, 12.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiş ve makbuzlardan anlaşıldığı kadarı ile bu bedel davacı tarafından ödendiği davacı taraf huzurdaki davayı taraflar arasındaki sözleşmeye dayanarak ikame etmektedir. Vaki sözleşme infaz edilmiş olmakla birlikte sözleşmeye dayanarak talepte bulunma imkânı bulunmamaktadır. Mevcut talep sözleşme dışı sorumluluk alanında kalmakta olup bu kapsamda alacak zamanaşımına uğradığı malum olduğu üzere manevi tazminat ıslah edilemeyen bir tazminat çeşidi olmakla birlikte davacı tarafça ödenmesi, durumunda bu bedelin faizsiz olarak çalışanına verilme imkânı bulunduğu halde dava sonucu, beklenerek tazminata faiz eklenmesine neden olunduğu bu nedenle işleyen faiz ve masraflar, davacı tarafın hatasında kaynaklı olduğu, Tazminat ödemesini kabul etmemekle birlikte asıl alacağa, işleyen faiz ve masraf da müvekkilden talep edilmeyeceği müvekkilin faaliyet gösterdiği, personel taşımacılığında işler birkaç firmanın yarıştığı bir usulle alınmakta olduğu düşük kar oranları ile çalışılmaktadır. Tüm araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortası yanında kasko poliçesi olan sigortalar ile güvenceye alınmaktadır. Bu taşımacılık esnasında meydana gelen zararların karşılanması mümkün olmadığı, bu nedenle müvekkilden talep edilen tazminatlar ödenmesi durumunda müvekkil iflas edecek duruma geleceği yine belirtiğimiz üzere taşımacılık yapan araçlar hem zorunlu mali mesuliyet sigortası hem de kasko sigortası yaptırmış olduğundan bu sigortaların tespiti ile maddi ve manevi zararın poliçelerden tahsili yoluna gidilmesi gerektiği, izah edilen nedenlerle kazaya neden olan aracın zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortalarının tespiti ile davanın ihbarına, Esas incelemesi itibariyle haksız ve hukuki mesnedi bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklı rücuen tazminat istemiyle açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas, .... İcra Müdürlüğü'nün ..., .... İş Mahkemesi ... Esas sayılı dosyalarının dava dosyası arasına alınmış ve Mahkememizce 17/05/2022 tarihli ara karar ile dosyanın icra hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile alacak ve tüm dosya kapsamı hakkında rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir. 26/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davanın .... İcra Müdürlüğü ... Esas Sayılı İcra Dosyasına yapılan itirazın iptali davası olduğu, İcra takibinin 27.07.2021 tarihinde yapıldığı ödeme emrinin davalı şirkete 31.07.2022 tarihinde yapıldığı icra dosyasına itirazın 02.08.2022 Tarihinde yapıldığı, itirazın süresinde olduğu, huzurdaki davanın 11.01.2022 tarihinde açıldığı, Mahkemece taraflar arasında yapılan 01.01.2009 tarihli Personel Taşımacılığı sözleşmesinin 4. Ve 5. Maddesine istinaden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi durumunda itirazı kaldırılacak tutar 35.353,49 TL olarak hesaplandığı kanaatine varılmıştır.
Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK'nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.maddesinde ise "Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder." hükmüne yer verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlıkta; Dava dışı tarafça davacı ...Ş. ile davalı ... Tic. Ltd. Şti arasında yapılan 01/0127009 tarihli personel taşıması sözleşmesi gereğince; dava dışı ... tarafından yapılan kazada davacı şirket personelinden ...'nin yaralanması üzerine açılan tazminat davası sonucunda .... İş Mahkemesi ... Sayılı 17.07.2020 Tarihli Kararı ile 254.005,18 TL maddi, 12.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, ilgili ilam .... İcra Müdürlüğü ... İcra Dosyası ile toplam 574.077,83 TL icra takibine konu edildiği ve ilamın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi'nin 17/07/2020 tarihli 2020/2326 Esas 2021/751 Karar Sayılı Kararı ile manevi tazminat yönünden kararın 18/03/2021 tarihine kesinleştiği, icra dosyasına manevi tazminata ilişkin asıl alacak işlemiş faiz ve vekâlet ücreti ve icra tahsil harçları olarak toplam 34.314,93 TL ödeme yapıldığı, Davacı ...ile Davalı ... Tic. Ltd. Şti. arasındaki personel taşıma sözleşmesine istinaden rücuen talep hakkını kullanarak ödediği 34.314,93 TL ve işlemiş 1.228,29 TL olmak üzere toplam 35.543,22 TL için davalı şirket aleyhine uyuşmazlığa konu .... İcra Müdürlüğünün ... Esas Sayılı dosyasın dan 27.07.2021 tarihinde takibe geçildiği, taraflar arasındaki sözleşmesinin 4.5 maddesi incelendiğinde; Motorlu araçların kullanmasından doğan sorumluluk: hizmet personelinin görevlerini ifa maksadıyla kendilerine tahsis veya kendileri tarafından temin edilen motorlu araçlarım kullanılmasından doğan her türlü hasar ve zarar ile gerek firmanın mallarına, çalışanlarına (işçiler, idari ve teknik personel de dahil olmak üzere) gerekse üçüncü kişilere verilen hasar ve zarardan hizmet kuruluşu sorumludur. 13.10.1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Kanunu uyanınca hizmet kuruluşu"İşleten" sayılı ve bu Kanundan doğan hukuki ve cezai sorumluluklar hizmet kuruluşuna ait olduğu hususunun düzenlendiği, taraflar arasında iş bu sözleşme hükümleri gereğince davalı yanın sorumlu olacağı anlaşılmakla; mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulü ile; .... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 34.122,11-TL asıl alacak, 1.221,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.353,49-TL alacak üzerinden aynı koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
.... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 34.122,11-TL asıl alacak, 1.221,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.353,49-TL alacak üzerinden aynı koşullarla devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.414,90-TL nispi karar harcının, peşin alınan 408,30-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.006,70-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 189,73-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam ‭500,5‬0-TL (80,70TL BVH 11,50TL VSH, 408,30- peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 325,00TL tebliğler ve posta, yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 323,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 7,05-TL‘sının davacıdan, 1.312,95 TL’sının davalıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/11/2022

Katip ...

Hakim ...

UYAP Entegrasyonu