WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Son güncelleme: 21 Haziran 2025

DANIŞTAY İDARE DAVA DAIRELERI KURULU

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3302 E.  ,  2022/675 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3302
Karar No : 2022/675

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2-… Valiliği
VEKİLİ : Av. ..
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Evli olan davacıların evliliğinin formalite olduğundan bahisle davacılardan Türkmenistan uyruklu …'nın ikamet izninin kısaltılarak yurt dışına çıkışının sağlanmasına ilişkin 25/11/2008 tarihinde tebliğ edilen işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 12/03/2013 tarih ve E:2009/13033, K:2013/2172 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak dosyanın yeniden incelendiği,
Evlilik ilişkisinin sonlandırılmasının ancak adli yargı yerince bu konuda verilecek bir karar ile mümkün olduğu, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça idarenin evliliğin muvazaalı olduğu konusunda değerlendirme yaparak işlem tesis etmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 18/02/2021 tarih ve E:2017/868, K:2021/628 sayılı kararıyla;
Davalı idarelerin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairelerinin 09/06/2016 tarih ve E:2015/4122, K:2016/3194 sayılı onama kararı kaldırılarak uyuşmazlığın yeniden incelendiği,
Dosya içerisinde yer alan ve davacıların evliliğine yönelik olarak yapılan tahkikatlar sonucu düzenlenen tutanaklarda yer verilen tespitler uyarınca ikamet izninin veriliş amacına aykırı olacak şekilde Türk vatandaşı eşi ile evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşılan davacı … hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. ve 19. maddelerinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, Mahkemenin ısrar kararının yerinde olmadığı, yapılan tahkikatta evliliğin, yabancı uyruklu şahsın ülkemizde ikamet almasına yönelik, formalite bir evlilik olduğunun tespit edildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, evliliklerinin formalite bir evlilik olmadığı, uzun yıllardır birlikte yaşadıkları, gerçek aile yapısına uygun olan bu evliliği ispatlar nitelikte, hem baş başa, hem aileleriyle birlikte değişik tarihlerde çekilen fotoğrafları ve sosyal medya paylaşımlarının mevcut olduğu, söz konusu evliliğin 13 yıldır devam ettiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile … İdare Mahkemesi ısrar kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerden İçişleri Bakanlığının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yargıtayın … tarih ve E:…, K:… sayılı ve … tarih ve E:…, K:… sayılı içtihadı birleştirme kararlarıyla, hukukta uygulamaya giren usuli kazanılmış hak, bir davada, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine (diğeri aleyhine) doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hak olarak tanımlanmaktadır. İlk derece mahkemesinin doğru bularak uyduğu bozma kararı üzerine temyiz yerinin bozma kararı ile benimsediği esaslara aykırı şekilde bozma kararı verememesi anlamına gelen bu ilke, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide de kabul görmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında da belirtildiği üzere, bu ilkenin kimi istisnaları da bulunmaktadır. Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı ya da geçmişe etkili bir yasa çıkması; uygulanması gereken bir yasa hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usuli kazanılmış hakka göre değil, ortaya çıkan yeni hukuki durumlara göre karar verilmesi gerekmektedir. Bunların dışında, görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış hakkın uygulanması mümkün değildir.
Öğretide, istisnaların bunlarla sınırlı olmadığı, bugüne kadar artarak geldiği gibi bundan sonra da yeni istisnaların olabileceği savunulmaktadır.
Usuli kazanılmış hak ilkesinin idari yargıda uygulanabilirliğine gelince;
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 03/03/2000 tarih ve E:1999/1126, K:2000/394 sayılı ve 23/10/2003 tarih ve E:2001/864, K:2003/744 sayılı kararlarında, usuli kazanılmış hak ilkesi incelenmek suretiyle bir sonuca varılmıştır. Özellikle E:… sayılı kararda, "Temyiz incelemesi sonucunda bir mahkeme kararının işin esasına ilişkin olarak bozulması halinde mahkemenin, bozma kararına uymak veya ilk kararında ısrar etmek olanağı bulunmaktadır. Mahkemenin ilk kararında ısrar etmeyerek, bozma kararına uymak suretiyle verdiği kararın temyizi halinde, temyiz mercii, bu kez bozma kararına uygun karar verilip verilmediğini incelemek durumundadır. Temyiz incelemesi sırasında, temyiz merciinin, aynı yasal mevzuatla farklı bir sonuca ulaşması, ilk bozma ve buna uyularak verilmiş olan yargı kararının aynı mevzuat karşısında yeniden değerlendirilmesi, taraflar ve uygulama açısından istikrar ve kazanılmış haklar yönünden, aykırı sonuçlar yaratabilir.
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda, usuli kazanılmış hak ile ilgili açık bir hüküm olmamakla beraber; İdare Mahkemesince, Danıştay'ın ilgili Dairesinin temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu bozma kararına uyulmak suretiyle verilen kararın, Dairesince yeniden temyizen incelenmesi aşamasında yapılacak inceleme, Mahkeme kararının bozma kararına uygun olup olmadığı, bir başka anlatımla, bozma kararının gereklerinin yerine getirilip getirilmediği, kararın bozma kararı doğrultusunda olup olmadığı konusuyla sınırlı olmak durumundadır." gerekçesine yer verilmiş; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/12/2009 tarih ve E:2006/149, K:2009/3386 sayılı kararında da yine "usuli kazanılmış hak ilkesi" ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Diğer yandan, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 21/02/1997 tarih ve E:1995/207, K:1997/125 sayılı kararında, "İlk derece mahkemesi kararlarının temyiz mercii olan Danıştay daireleri tarafından bozulmasından sonra davayı yeniden inceleyen ilk derece mahkemelerinin bozma hükmüne uyarak verdikleri kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları ancak, bozma esaslarına uygunluk yönünden temyizen incelenebilirler. Aksi halde, karar düzeltme yoluna başvurulmaksızın ya da bu yola başvurulmakla birlikte istemin reddi nedeniyle kesinleşen bozma hükmü ile davanın kesin suretle çözümlendiği ve tarafların bununla bağlı oldukları, davanın bir kez daha incelenmesini isteyemeyecekleri biçiminde açıklanan kesin hükmün sonuçları bertaraf edilmiş olacaktır." gerekçesine yer verilmiştir.
Dolayısıyla, Danıştay kararlarında, usuli kazanılmış hak ilkesinin uygulandığı ve temyiz incelemesi sonucunda verilmiş olan bozma kararına uyulmak suretiyle verilen kararın, Dairesince yeniden temyizen incelenmesinin, bozma kararına uygunluk yönünden yapılacağı belirtilmektedir.
Nitekim, içtihatla varılan bu sonuca uygun olarak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 18/6/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle değiştirilen 50. maddesinin (4) numaralı fıkrasında da, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." düzenlemesine yer verilmek suretiyle, idari yargıda da usuli kazanılmış hak ilkesi yasal dayanağa kavuşmuştur.
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; … İdare Mahkemesince, davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, Danıştay Onuncu Dairesinin 12/03/2013 tarih ve E:2009/13033, K:2013/2172 sayılı kararı ile, evlilik ilişkisinin sonlandırılmasının ancak adli yargı yerince bu konuda verilecek bir karar ile mümkün olduğu, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça idarenin, evliliğin muvazaalı olduğu konusunda bir değerlendirme yaparak işlem tesis etmesine hukuken olanak bulunmadığı, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 09/06/2016 tarih ve E:2015/4122, K:2016/3194 sayılı kararı ile onandığı, ancak karar düzeltme aşamasında, Dairenin 18/02/2021 tarih ve E:2017/868, K:2021/628 sayılı kararıyla anılan onama kararı kaldırılarak, davacıların evliliğine yönelik olarak yapılan tahkikatlar sonucu düzenlenen tutanaklarda yer verilen tespitler uyarınca ikamet izninin veriliş amacına aykırı olacak şekilde Türk vatandaşı eşi ile evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşılan davacı … hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. ve 19. maddelerinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle İdare Mahkemesinin kararı bozulmuş ise de; İdare Mahkemesince, bozma kararına uyulmayarak dava konusu işlemin iptali yolundaki kararında ısrar edildiği görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda değinilen süreç dikkate alındığında, temyiz incelemesi sonucunda verilmiş olan bozma kararına uyularak verilen kararın, Dairesince yeniden temyizen incelenmesinin, bozma kararına uygunluk yönünden yapılması gerektiği, bu itibarla, davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu açık olup, bozma kararına uyularak verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki kararın, yeniden bozulmasının usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 18/02/2021 tarih ve E:2017/868, K:2021/628 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.