WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Son güncelleme: 21 Haziran 2025

DANIŞTAY 6. DAIRE

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/166 E.  ,  2022/5138 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/166
Karar No : 2022/5138

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İzmir İli, Urla İlçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kamulaştırılmasına ilişkin ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararı ile bu kararın dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 05/06/2017 tarih ve E:2013/4348, K:2017/4494 sayılı bozma kararına uyularak dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, 1/5000 ölçekli nazım imar planında taşınmazın da bir kısmının içinde kaldığı yol alanı için belirlenen 12 metrelik genişliğin, alandaki yapılaşma baskısını arttıracağı ve tarımsal faaliyetlerin sürdürülmesine katkı sağlamayacağı, yol için belirlenen genişliğin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından 1/5000 ölçekli nazım imar planının uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin kısmında ve bu işleme dayanılarak tesis edilen dava konusu kamulaştırma işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 1/5000 ölçekli nazım imar planında yerleşme alanları ile arazi kullanış biçimleri belirlendiğinden dava konusu yolun yapılaşma baskısı arttırıcı nitelikte olmadığı, bilirkişiler tarafından 10 metrelik trafik yolunun uygulanacağı yerde 12 metrelik yol genişliğinin uygun olmadığının beyan edilemeyeceği, zira 12 metrelik yolda, asgari birer metrelik yayalar için güvenli yürüyüş yolu ayrıldığında 10 metrelik trafik yolunun kullanıma açılabileceği, ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ: Dava konusu kamulaştırma işleminin imar planına dayanılarak tesis edildiği açık olduğundan, davalı idare tarafından öncelikle 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olarak 1/!000 ölçekli uygulama imar planının yapılmış olması, ardından uygulama imar planında yer verilen ölçüler dikkate alınmak suretiyle kamulaştırma işlemi tesis edilmesi gerekirken, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunmaksızın doğrudan 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayanılarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafından her ne kadar kamulaştırma işleminin dayanağı olarak 1/5000 ölçekli nazım imar planına da kamulaştırma işlemi ile birlikte dava açılmış ise de, 1/5000 ölçekli nazım imar planının kamulaştırma işleminin dayanağı olamayacağı açık olduğundan, İdare Mahkemesince 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden süre aşımı bulunup bulunmadığı hususu araştırıldıktan sonra yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen nedenlerle, dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının, kamulaştırma işlemi yönünden yukarıda yer verilen gerekçeyle onanması, 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İzmir İli, Urla İlçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kamulaştırılmasına ilişkin ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararı ile bu kararın dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak tanımlanmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 3. maddesinde, "İdareler, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler" kuralına yer verilmiş, Yasa'nın 4. maddesinde belediyelerde kamulaştırma kararı almaya yetkili merci olarak belediye encümeni, 5. maddesinde ilçelerde kamu yararı kararına ilişkin belediye encümeni kararının kaymakamın onayı ile tamamlanacağı belirtilmiş, aynı maddenin son fıkrasında ise, "Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınır" kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; uyuşmazlığa konu taşınmazda öngörülen 12 metrelik yolun üst ölçekli 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı ile 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı kararlarına aykırı olmadığının, taşınmazın bulunduğu alanın iki yerleşim alanının arasında, planda tarımsal niteliği korunacak alan (2. Derece) olarak tanımlanan bölgede yer aldığının, bu alanda yapılacak planlama çalışmalarında hem 2. derece tarımsal niteliği korunacak alan sınırı içinde kalan parsellerin bir yoldan servis almasını, hem kuzey ve güneyde yer alan yerleşmeler arasında bağlantı kurulmasını, hem de alanın tarımsal özelliklerinin korunmasını sağlayacak bir yol güzergahının belirlenmesi gerektiğinin, bu açıdan değerlendirildiğinde dava konusu alanda yol alanının düzenlenmesinin ve alandaki tarımsal faaliyetler dikkate alınarak mevcut kadastral yolların güzergahın belirlenmesinde esas alınmış olmasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olduğunun değerlendirildiği, Urla Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğü'nün ... tarihli, ... sayılı yazısında, taşınmazın güneyinden geçen dava konusu yolun, alanın kuzeyinden gelen ve yine parselin güneyinden devam ederek alanın kuzeyindeki kentsel kullanım alanları ile güneyindeki kentsel kullanım alanlarını birbirine bağlamakta olup kuzeyden gelen yolun devamı niteliğinde olduğunun, 1/5000 ölçekli nazım imar planında dava konusu yolun doğusundan geçen ve 17 metrelik yolun devamı niteliğinde olan yolun genişliği plan üzerinde 12 metre olarak belirlenmiş iken dava konusu yolun genişliğinin nazım imar planında 12 metrelik yoldan daha dar olarak çizildiğinin ancak üzerinde ölçü belirtilmemiş olduğunun ifade edildiği, dosyada yer alan plan paftalarında da söz konusu yolun genişliğinin gösterilmediği görülmüştür.
Bu durumda, nazım imar planında, uyuşmazlığa konu taşınmazdan geçen yolun genişliğinin gösterilmediği, bilirkişi, raporunda da söz konusu yolun şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olduğunun tespitlerine yer verildiği göz önüne alındığında, nazım imar planının taşınmazdan geçen yol alanına ilişkin kısmında ve nazım imar planına dayanılarak tesis edilen kamulaştırma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi yolunda karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının kamulaştırma işlemi yönünden oy çokluğuyla, 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden ise esasta oy birliği, gerekçede oy çokluğuyla BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazı kapsayan alanda 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunmadığı, dava konusu kamulaştırma işleminin, yine dava konusu edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayanılarak tesis edildiği anlaşılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunun 5. Maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak; uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Kamulaştırma işlemi yönünden;
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmünden de anlaşılacağı üzere, nazım imar planı arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini düzenlerken, uygulama imar planı , nazım imar planını esas alarak arazi parçalarının ayrıntılarını düzenlemektedir. Bu nedenle, imar planına dayanılarak uygulama işlemi tesis edilebilmesi için öncelikle uygulama imar planının yapılmış olması gerekmektedir.
Olayda, kamulaştırma işleminin imar planına dayanılarak tesis edildiği açık olduğundan, davalı idare tarafından öncelikle 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olarak 1/!000 ölçekli uygulama imar planının yapılmış olması, ardından uygulama imar planında yer verilen ölçüler dikkate alınmak suretiyle kamulaştırma işlemi tesis edilmesi gerekirken, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunmaksızın doğrudan 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayanılarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama usulü Kanununun 7. maddesinin dördüncü fıkrasında; "İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmü yer almaktadır.
Davacı tarafından her ne kadar kamulaştırma işleminin dayanağı olarak 1/5000 ölçekli nazım imar planına da kamulaştırma işlemi ile birlikte dava açılmış ise de, 1/5000 ölçekli nazım imar planının kamulaştırma işleminin dayanağı olamayacağı açık olduğundan, İdare Mahkemesince 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden süre aşımı bulunup bulunmadığı hususu araştırıldıktan sonra yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının, kamulaştırma işlemi yönünden yukarıda yer verilen gerekçeyle onanması, 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden ise bozulması gerektiği oyuyla, kamulaştırma işlemi yönünden esastan, 1/5000 ölçekli nazım imar planı bakımından ise gerekçe yönünden çoğunluk kararına katılmıyoruz.