WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 13. DAIRE

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2655 E.  ,  2022/1770 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2655
Karar No:2022/1770

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVALI … Fonu (Fon)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … A.Ş. … Şubesi eski personeli olan davacının, bazı müşterilerin Banka nezdinde bulunan hesaplarındaki mevduatı herhangi bir müşteri talimatı olmaksızın … Ltd.'ye aktarılmasına ve aktarılan mevduata ilişkin bedelin açılan alacak davaları sonucu Fon tarafından tazmin edilmesine neden olduğu gerekçesiyle hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı 148.666-TL tutarlı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada ... İdare Mahkemesi'nce verilen ve kesinleşen … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddi yolundaki kararının yargılamanın yenilenmesi yolu ile kaldırılarak işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; … A.Ş. … Şubesi eski personeli olan davacının, bazı müşterilerin Banka nezdinde bulunan hesaplarındaki mevduatı herhangi bir müşteri talimatı olmaksızın … Ltd.'ye aktarılmasına ve aktarılan mevduata ilişkin bedelin açılan alacak davaları sonucu Fon tarafından tazmin edilmesine neden olduğu gerekçesiyle düzenlenen 148.666-TL tutarlı, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle Mahkemelerinin … esasına kayden dava açıldığı, bu davada Mahkemelerinin … tarih ve K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bu kararın Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 03/04/2012 tarih ve E:2009/6238, K:2012/571 sayılı kararıyla bozulduğu, bunun üzerine Mahkemelerince, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin bozma kararına uyularak verilen 30/11/2012 tarih ve E:2012/1768 K:2012/2119 sayılı kararı ile, "Fon tarafından ancak mevduat kabul etme ve bankacılık faaliyetlerinde bulunma izni kaldırılarak yönetim ve denetimi kendisine geçen bankalardaki sigorta kapsamında bulunan mevduat hesaplarına ilişkin ödeme yapılabileceğinden, yurt içi mevduat hesaplarının herhangi bir müşteri talimatı olmaksızın off-shore bankalara havale edilerek buralarda müşteri adına hesap açılması ve buna ilişkin tutarın yargı kararıyla Fon kaynaklarından karşılanmak suretiyle ilgilisine ödenmesi durumunda işlemleri gerçekleştiren banka personelinin yapılan ödeme nedeniyle sorumluluğuna gidilebileceği; … ve … isimli mudilerin şube nezdinde bulunan mevduat hesaplarındaki tutarları, mudilerin herhangi bir talimatı olmaksızın … Ltd.'ye aktarılmasına ilişkin işlemleri gerçekleştirdiği anlaşılan davacı adına, … Asliye Hukuk Mahkemesi kararı uyarınca şube müşterilerine Fon kaynaklarından karşılanarak ödenen tutarın tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, Fon Kurulu'nun 10/05/2007 tarih ve 2007/205 sayılı kararıyla davacıdan 129.694,01-TL'nin tahsiline karar verilmiş ve anılan karar gereğince davacıdan 148.666-TL'nin tahsili talep edilmiş ise de, Fon Kurulu'nun 18/01/2008 tarih ve 2008/18 sayılı kararıyla davacıdan tahsili istenilen miktarın 145.748-TL olarak revize edildiği, dava konusu işlemin anılan kısmını aşan 2.918-TL'lik kısmının icrai niteliğinin kalmadığından, dava konusu işlemin 145.748-TL'lik kısmı bakımından davanın reddine, dava konusu işlemin 2.918-TL'lik kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği, Mahkemelerinin bu kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 01/04/2015 tarih ve E:2013/1083, K:2015/1277 sayılı kararı ile onandığı, davacının karar düzeltme isteminde bulunmaması üzerine söz konusu kararın kesinleştiği, son olarak, kesinleşen bu karara karşı davacı tarafından 19/01/2018 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulduğu, … ve … isimli mudilerin şube nezdinde bulunan mevduat hesaplarındaki tutarları, mudilerin herhangi bir talimatı olmaksızın … Ltd.'ye aktarılmasına ilişkin işlemleri gerçekleştirdiği anlaşılan davacı adına, … Asliye Hukuk Mahkemesi kararı uyarınca şube müşterilerine Fon kaynaklarından karşılanarak ödenen tutarın tahsili amacıyla ödeme emri düzenlendiği, dava konusu işlemin dayanağı olan … Asliye Hukuk Mahkemesi kararının hukuk aleminde varlığının devam ettiği ve bunun aksinin davacı tarafından iddia olunmadığı, davacı tarafından, yargılamanın yenilenmesi sebebine ilişkin olarak sunulan mahkeme kararının ise, farklı mudilere ödeme yapıldığından bahisle açılan alacak davası olduğu, bu kapsamda, davacının ileri sürdüğü iddiaların, mevzuatta sayılan yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında bulunmadığı, davacının yasal koşulları taşımayan yargılamanın yenilenmesi isteminin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nce; İstinafa konu Mahkeme kararının yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin kısmı yönünden yapılan değerlendirmede; dava konusu işlem yönünden davacının sorumluluğunun adli yargı yerince değil, … tarih ve … sayılı Fon Kurulu kararıyla belirlendiği, bu işleme dayanılarak ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin ve dayanağı işlemin 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 15/3. maddesi ile 15/7-b ve 15/a maddelerine uygunluğunun idari yargı yerinin kesinleşen kararıyla ortaya konulduğu, daha sonra davalı idarenin bir başka mudiye yaptığı ödeme dolayısıyla davacının sorumluluğunun belirlenmesi için adli yargı yerinde açtığı davanın reddedilmesinin idari yargı yerinin kesinleşen kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılmasına neden olmayacağı, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının davacının yargılamanın yenilenmesi başvurusunun reddine ilişkin kısmının sonucu itibarıyla usule ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İstinafa konu Mahkeme kararının Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.090,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine ilişkin kısmı yönünden yapılan değerlendirmede; yargılamanın yenilenmesi, kesin hükme bağlanan bir davanın maddi anlamda kesin hükmün kaldırılarak yeniden görülmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yolu olup, ayrı bir dava niteliği taşımadığından, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü durumunda önceki verilen kararın kaldırılarak davaya devam edildiği, ancak yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi durumunda davanın reddine değil, istemin reddine karar verildiği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de yargılamanın yenilenmesi için avukatlık ücreti kararlaştırılmadığı bu itibarla, yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunan davacı aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İstinafa konu Mahkeme kararının başvurma ve karar harcının davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin kısmı yönünden yapılan değerlendirmede; yargılamanın yenilenmesi istemi reddedildiğinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, davacı tarafından yatırılan başvurma ve karar harcının davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği, bu tutarın yargılama gideri olarak davacının üzerinde bırakılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının yargılamanın yenilenmesi istemine yönelik istinaf başvurusunun reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunun kabulüne bu kısım yönünden kararın kaldırılmasına, başvurma ve karar harcının davacıya iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ortaya çıkmış yeni bir kanuni dayanak yokken tarafları, konusu ve sebebi tamamen aynı olan iki davada iki farklı karar verildiği, davacının dava konusu olayla ilgili hiçbir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, Banka yetkililerinin bütün çalışanlara off-shore hesaplara aktarım yapılması konusunda talimat verdiği ve baskı kurduğu, davacının emir ve talimat ilişkisi dışına çıkmadığı, bankacılık kurallarına aykırı bir işlem yapmadığı, davalı Kurumun herhangi bir zararının bulunmadığı zira işlem yapılan hesaplardaki paranın hiçbir zaman Egebank'tan çıkmadığı, mülkiyet hakkının ihlâl edildiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, yargılamanın yenilenmesi talebi bir dava olduğundan ve vekil ile takip edildiğinden lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının yanlış ve eksik işlem yaparak görevinin gereklerini yerine getirmediği ve bankayı zarara uğrattığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kısmen reddi, kısmen kabulü yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu