WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 10. DAIRE

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/12429 E.  ,  2022/1482 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12429
Karar No : 2022/1482

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : I.Hukuk Müş. Yrd. V. …

KARŞI TARAF(DAVACILAR) : 1- Kendi adlarına asaleten … ve …'e velayeten … ve …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Diyarbakır ili, Kayapınar ilçesi, … Mahallesinde bulunan mezarlıkta 09/01/2016 tarihinde meydana gelen patlamada …'in yaralanması sebebiyle uğradıkları manevi zararların tazmini istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile … için 300.000,00 TL, anne … ve baba … için ayrı ayrı 100.000,00 TL, kardeşlerin her biri için ayrı ayrı 25.000,00 TL, dede … ve babaanne … için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 620.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda, olay tarihi itibarıyla 13 yaşında olan …'in defne kapalı bir mezarlıkta bulduğu el yapımı patlayıcının patlaması sonucunda sol kol ve sol bacağının kopması suretiyle yaralandığı, zararın özel ve olağandışı zarar kapsamında davalı idarece, kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca topluma pay edilmek suretiyle tazmin edilmesi gerektiği, dava konusu işlemin iptali istemi yönünden, 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca idareden “ön karar” alınmasına yönelik başvuruya cevabi nitelikte olduğu, kesin ve icrai nitelikte bir idari işlem olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine; tazminat istemi yönünden, olay tarihinde 13 yaşında olan ve ailesinin gözetim ve korumasına muhtaç olan çocuğun yaralanmasına sebep olan olayın meydana gelmesinde, anne ve babanın müterafik kusurunun (% 50 oranında) bulunduğu, manevi tazminat belirlenirken bu hususun dikkate alınacağı, davacılardan …'in olay sonucunda sol kol ve sol bacak kopması suretiyle ağır şekilde yaralandığı, olay sonucunda engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının %75 olarak belirlendiği ve hayatı boyunca, sürekli engellilik halinin meydana geldiği göz önüne alındığında gerek kendisinin gerekse de diğer davacıların olay nedeniyle maruz kaldıkları üzüntü ve sıkıntının hafifletilebilmesi amacıyla anne ve babanın müterafik kusuru da dikkate alınarak manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı … için 30.000,00 TL, anne ve baba için 10.000,00'er TL, kardeşlerden her biri için 5.000,00'er TL, dede ve babaanne için 1.000,00'er TL olmak üzere toplam 72.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; Diyarbakır ili, Sur ilçesinde bölücü terör örgütüne karşı 2015 yılı aralık ayında başlayan operasyonların 2016 yılı mart ayına kadar yoğun bir şekilde devam ettiği, aynı süreçte Diyarbakır ili Kayapınar ilçesinde de yer yer operasyonların yapıldığı, zarara yol açan olayın, terör olaylarının yoğun bir şekilde devam ettiği dönemde ve davacılar ile çocuklarının ikamet ettikleri mahallede defne kapalı bir mezarlıkta meydana geldiği dikkate alındığında, dava konusu olayda davalı idareye izafe edilebilecek herhangi bir hizmet kusuru bulunmamakla birlikte mezkur olay terör eylemi kapsamında değerlendirilerek, oluşan münferit zararın sosyal risk ilkesi kapsamında topluma pay edilmesi gerektiği, bakım ve gözetim sorumluluklarını gereğince yerine getirmedikleri anlaşılan anne ve babanın olayın meydana gelmesinde (% 50 oranında) müterafik sorumlu olduklarının kabulü gerektiği, olayın oluş şekli, sorumluluk durumu ve zararın boyutu ve niteliği dikkate alındığında, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, duyulan üzüntü ve sıkıntıyı kısmen de olsa giderecek düzeyde olmadığından davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacıların reddedilen manevi tazminat talebine yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yaralanan Mustafa Kösem için 40.000,00 TL, anne ve babanın her biri için 15.000,00 TL, kardeşlerin her biri için 5.000,00 TL, dede ve babaannenin her biri için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 92.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu, idarenin temerrütü söz konusu olmadığından hükmedilen tazminata faiz yürürtülemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyize konu kararın, davacılar …, …, …, …, …, … T.C. Kimlik numaralı … ve … yönünden incelenmesi;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, yukarıda belirtilen davacılar yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, davacılardan … T.C. Kimlik numaralı … yönünden incelenmesi;
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinde, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin "yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükmünden kastedilen münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; davacılardan … T.C Kimlik numaralı …'in Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz edilmesinden sonra 25/05/2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Mahkemece, davacılardan … T.C Kimlik numaralı …'in vefat etmiş olduğu ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar bu davacı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacılar …, …, …, …, …, …, … T.C. Kimlik numaralı … ve … yönünden ONANMASINA, davacılardan … T.C Kimlik numaralı … yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde … T.C Kimlik numaralı … yönünden oy birliğiyle, diğer kısımlar yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X):
Dosyanın incelenmesinden, davacılar tarafından, Diyarbakır ili, Kayapınar ilçesi, … Mahallesinde bulunan mezarlıkta 09/01/2016 tarihinde meydana gelen patlamada davacılardan …'in yaralanması sebebiyle uğradıkları manevi zararların tazmini istemiyle yapılan başvuruya cevap verilmemesi üzerine zımni ret işleminin iptali ile … için 300.000,00 TL, anne … ve baba … için ayrı ayrı 100.000,00 TL, kardeşlerin her biri için ayrı ayrı 25.000,00 TL, dede ve babaanne için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 620.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı … tarafından, dava konusu olay sebebiyle maddi zararlarının tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi üzerine ret işleminin iptali ve maddi tazminat istemiyle açılan ... İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında bulunan Diyarbakır Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonunun kararında, İl Emniyet Müdürlüğünden ölüm ve yaralanma olayı ile ilgili olarak gözaltına alınan şahıslar olup olmadığı, hangi suç isnadı ile soruşturma açıldığı, adli makamlara sevk edilen şahısların olup olmadığının sorulduğu, olay tutanağı ve tüm bilgi ve belgelerin istenildiği, İl Emniyet Müdürlüğünden alınan 15/03/2016 tarihli cevabi yazıda; şahısların 3713 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir kayıtlarının bulunmadığının belirtildiği, yazı ekindeki 15/01/2016 tarihli olay yeri inceleme raporunda; "09/01/2016 tarihinde saat 11.30 sıralarında … Mahallesinde … ile … isimli şahısların bulundukları mezarlıkta patlama meydana geldiği, Terörle Mücadele (TEM) Müdürlüğü bomba imha uzmanları refakatinde yapılan incelemede patlama sonucu … isimli şahsın kafa bölgesi, sol bacak bölgesi ve sağ kol bölgesinden yaralandığı, yaşanan patlama olayı sonucu yaralanan … isimli şahsın Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ölüm olayının gerçekleştiği, ayrıca kriminal inceleme raporunda söz konusu patlama olayındaki metaryallerin üzerinde şahısların vücut izine rastlanmadığı belirtilmiştir." ifadelerinin yer aldığı, konu hakkında 05/09/2016 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından olayın terör olayı olup olmadığının sorulduğu ve soruşturmayla ilgili bilgi ve belgelerin talep edildiği, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve … sayılı cevabi yazısında şüpheli şahıslar hakkında soruşturmanın derdest durumda olduğu ve daimi arama kararının verildiğinin belirtildiği, tespitlerine yer verilmiş olayın terör olayı olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İdare, Anayasanın 125. maddesinde de belirtildiği üzere, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. Bunun yanında, idarenin faaliyet alanıyla ilgili, önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemediği bir takım zararları da nedensellik bağı aramadan tazmin etmesi gerekmektedir.
İdarenin kusura dayalı ya da kusursuz sorumluluğu yanında, Anayasanın öngördüğü sosyal hukuk devleti anlayışına uygun olarak ve bu temel üzerinden, kolektif sorumluluk anlayışı çerçevesinde bilimsel ve yargısal içtihatlar ile geliştirilen sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte, yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan, salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uğranılan özel ve olağan dışı zararların da topluma pay edilerek giderilmesi amaçlanmıştır. Genel bir ifade ile "terör olayları" olarak nitelenen eylemler nedeniyle zarara uğrayan kişiler, kendi kusur ve eylemleri sonucu değil, toplumun bir bireyi olmaları nedeniyle zarar görmektedirler. Belirtilen şekilde ortaya çıkan zararların ise, özel ve olağan dışı nitelikleri dikkate alınıp, terör olaylarını önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemeyen idarece, sosyal risk ilkesine göre, topluma pay edilmesi suretiyle tazmini hakkaniyet gereği olup, sosyal hukuk devleti ilkesine de uygun düşmektedir.
Uyuşmazlıkta, davacı çocuk … ile ağabeyi …'in evlerinin yakınında bulunan defne kapalı olan mezarlıkta buldukları el yapımı patlayıcı madde ile oynamaları sonucu patlamanın gerçekleştiği ve davacı çocuğun yaralandığı, ağabeyinin de vefat ettiği anlaşılmaktadır. Olayın oluş şekli ve yeri dikkate alındığında olayın meydana gelmesinde idareye yüklenebilecek bir hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk halleri bulunmamakla birlikte olayın failinin belirsiz olduğu, söz konusu patlayıcı maddenin kim veya kimler tarafından söz konusu yere konulduğunun belli olmadığı, olayın bir terör eylemi olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığından idarenin sosyal risk ilkesi gereğince de sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu sebeple dava konusu olay neticesinde meydana gelen zararın idarece tazminine olanak bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar veren Bölge İdare Mahkemesi kararının davacılar …, …, …, …, …, …, … T.C. Kimlik numaralı … ve … yönünden de bozulması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki Daire kararının bu kısmına katılmıyorum. 21/03/2022

UYAP Entegrasyonu