Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BAKIRKÖY 3. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/834
KARAR NO : 2022/157

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2020/894 ESAS 2020/832 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
Davacı vekili Çatalca Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 19/11/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili .... Birliği'nin ilgili mevzuat kapsamında kurulan ve kamusal hizmetlerde bulunan bir üreticiler birliği olduğunu kamu yararına ve özellikle tarım ve hayvancılığın gelişmesine katkı sağlayan ve kamusal faaliyet yürüten bir birlik olduğunu, Davalıların 31/10/2014 tarihinde yapılan genel kurul ile 4 yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, 25/04/2018 tarihine kadar görev yaptıklarını, davalıların yönetimde bulunduğu döneme ilişkin T.C. Tarım Ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü' nun 23/01/2018 tarih, .... Sayılı yazıları ile müvekkili birliğin meri mevzuat kapsamında mahallinde tetkik ve tahkiki yapıldığını, Bakanlık tarafından görevlendirilen raportörlerin yapmış olduğu inceleme neticesinde 11/01/2019 Tarih ve Kont. 30/2019-01/... sayılı Soruşturma Raporunun hazırlandığını, İş bu raporda davalı tarafların birliğin yönetiminde bulunduğu 01/01/2014-26/04/2018 tarihleri arasında toplam 125.189,14 TL tutarında birliği zarara uğrattıkları, uhdesine geçirdikleri ve bu tutarın davalıların zimmetinde sayılarak müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiğini, rızaen tahsili mümkün olmaması halinde hukuki yollara başvurarak tahsili için İstanbul Valiliği İl Orman Müdürlüğü'nün 29/01/2019 tarih ve ... sayılı talimatlarıyla tahsil konusunda müvekkil birliğin yetkilendirildiğini, Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı" nın talimatı ile hukuka aykırı eylemleri soruşturma raporu ile ortaya koyulan davalıların eylemlerinin cezai yönden soruşturulması için Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde adli soruşturma açıldığını, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın talimatı üzerine rapor ile tespit edilen tutarın iadesi için ilk olarak Gaziosmanpaşa .... Noterliği'nin 14/02/2019 tarih ve .... yevmiye numaralı ihtamamesi ile davalılardan ödeme yapılması talep edilmiş ise de davalı tarafların borçtan sorumlu olmadıklarına dair ihtaren cevap verdiklerini, rızaen ödemeyi reddetmeleri üzerine bu suretle cebri icra yoluyla alacağın tahsiline girişildiğini, Çatalca İcra Dairesi'nin ... esas numaralı takip dosyasından takip başlatıldığını, kötü niyetli olarak dosya borcuna itiraz edildiğini, neticede; davalıların itirazının iptalini, takibin devamını, kötü niyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmak için itiraz ettikleri açık ve net olarak ortada olduğundan % 20' den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA:
Davalılar vekilinin mahkememize sunduğu 05/01/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden .... başkanlığındaki yönetim kurulunun; 31/10/2014'de yapılan genel kurul ile 4 yıllığına davacı birliğin yönetimine geldiklerini, 25/04/2018 de görevlerinin sona erdiğini, Müvekkillerinin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları 01/01/2014-26/04/2018 dönemine ait T.C. TARIM BAKANLIĞI Tarım Reformu Genel Müdürlüğü raportörleri tarafından yapılan eksik ve hatalı incelemede müvekkillerinin sorumlu oldukları dönemde birliği yaklaşık 125.189,14 TL zarara uğrattıkları iddialarını kabul etmediklerini, bu iddialar neticesinde Çatalca Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan şikayet sonucu .... soruşturma nolu dosyası açıldığını, halen soruşturma aşamasında olduğunu, dosya da çok sayıda bilirkişi raporları alındığını, alınan son raporda; muhasebe de dönemsellik ilkesinin raportörler tarafından dikkate alınmadığı ve aslında çoğu sorunların; defter kayıtlarının eski yönetim tarafından (yani şimdiki yönetim kurulu) düzenli tutulmamış olunmasından kaynaklandığı ve müvekkilleri tarafından tahsil edilen para-çek-senet kayıtlarının ticari defterlere eksik ve hatalı girilmesinden kaynaklı olduğu ve raportörlerin iddia ettiği gibi zimmet suçunun işlenmemiş olduğunun kanıtlandığını, raporda ayrıca ; ...'nın başkan olduğu 31/10/2014 tarihine kadar olan dönemi kapsayan ticari defterleri ibraz edemediğinden sağlıklı incelemenin yapılamadığından bahsedildiğini, iş bu dava ve icra takibine esas teşkil eden; Tarım Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Raportörleri tarafından yapılan iddialara karşı; .... A.Ş firmasından karşı rapor alındığını, bu raporda; Tarım Bakanlığı raporundaki iddiaların büyük kısmının doğru olmadığını ve çoğu hatanın da; şu andaki yönetim kurulunun; 2014 öncesi yönetimde oldukları dönemden kaynaklı olduğunun ispat edildiğini, ... başkanlığındaki davacı yeni yönetim kurulunun; görevde olduğu 2013 yılı ve öncesi birlik ticari defterlerini Cumhuriyet Savcılığı'na ve kendilerinin incelemesine sunmadıklarını, neticede; davanın reddini, davacı aleyhine % 20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
İDDİA:
Davacı vekili Çatalca Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne vermiş olduğu 15/09/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... Birliği ilgili mevzuat kapsamında kurulan ve kamusal hizmetlerde bulunan bir üreticiler birliği olduğunu, davalı tarafların 31/10/2014 tarihinde yapılan genel kurul ile 4 yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, 25/04/2018 tarihine kadar görev yaptığını, Bakanlık tarafından görevlendirilen raportörlerin yapmış olduğu inceleme neticesinde 11/01/2018 tarih ve kont. 30/2019-01/... sayılı Soruşturma raporu hazırlandığını, iş bu raporda davalı tarafların birliğin yönetiminde bulunduğu 01/01/2014-26/04/2018 tarihleri arasında raporda detayları açıklandığı üzere toplam 2.352.715,69.-TL tutarında birliği zarara uğrattıkları, uhdesine geçirdikleri ve bu tutarın davalıların zimmetinde sayıldığını, müteselsilen sorumlu olduklarını, konuyla ilgili Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı'na ... soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma açıldığını, davalı tarafların yukarıda zikredildiği üzere eylemleri neticesinde birliği uğrattıkları zarar esasında birliğin değil onbinlerce üyenin, yani köylünün zararı olduğunu, davalı tarafların tüm bu köylülerin aidatlarını, köylülere verilmek için gönderildiği ve ziyan edildiğini bu sebeplerle öncelikle telafisi mümkün olmayacak zararların ortaya çıkması önlemek dava sonunda verilecek kararın icrasının temin etmek ve ifa imkansızlığını ortadan kaldırmak için davalıların adlarına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerden borca yetecek miktarının 3. Kişilere devir ve temliki ile icra yoluyla satışının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Çatalca İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, kötü niyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmak için itiraz ettikleri açık ve net ortada olduğundan %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükme- dilmelerini ve yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin davalılardan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada;davaların,davacı birliğin önceki yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminattan kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Çatalca İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalılar ..., ...., ...., ...., ... aleyhine 125.189,14 TL asıl alacak + 2.284,27 TL faizden ibaret olmak üzere toplam 127.473,41 TL alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için denetleme raporuna dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği anlaşılmıştır.
Çatalca İcra Dairesi'nin .... Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalılar ..,...,...,...,.... aleyhine 2.351.715,09 TL asıl alacak + 41.751,01 TL faizden ibaret olmak üzere toplam 2.393.466,70 TL alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için denetleme raporuna dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuç- landırılmıştır.
Bilirkişiler ...,...., .... tarafından mahkememize sunulan 05/08/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; şirket yöneticilerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için basiretli davranmakla yükümlü olan bir yöneticinin yapmaması gereken işlemlerin davalılar tarafından yapılmış olduğunun ve bunun sonucunda da bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanmış olması gerektiği, yapılan inceleme neticesinde asıl dava yönünden davacının uğramış olduğu zararın her bir iddia açısından ayrı ayrı değerlendirilmesinde 85.030,92 TL tespit edildiği, yapılan inceleme neticesinde birleşen dava yönünden davacının uğramış olduğu zararın her bir iddia açısından ayrı ayrı değerlendirilmesinde 126.058,47 TL tespit edildiği bildirilmiştir.
Öncelikli somut yargılamada mahkememizin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.26/08/2016 gün ve 29813 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik'in 91 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü "Birliklerin kuruluşu, organları, çalışma usul ve esasları ile dağılma ve tasfiyesine ilişkin olarak Kanun, bu Yönetmelik ve bu Yönetmeliğe istinaden hazırlanan Ana Sözleşmede hüküm bulunmayan hâllerde Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır." şeklinde olup ilgili kanun ve yönetmelikte yönetici sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığı,buna göre Kooperatifler Kanunun uygulanması gerektiğinden Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması somut olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK hükümleri arasında mülga TKK'nın 341. maddesi gibi açık bir düzenleme olmamakla birlikte 6102 sayılı TTK'nın 408/1, 553/1ve 479/3-c maddelerindeki düzenleme karşısında kooperatif(birlik) yöneticileri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için, birlik genel kurulunda karar alınması gereklidir. Fakat, anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddi sonucunu doğurmamalıdır.Böyle bir kararın varlığı dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Bu durum karşısında mahkemece, genel kurulda davalılar hakkında dava açılması yönünde alınmış bir karar var ise ibrazının sağlanması, yoksa anılan eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa HMK'nın 54. maddesi uyarınca uygun süre verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekli olup böyle bir kararın bulunmadığı anlaşılmakla Mahkememizce asıl ve birleşen davada davacı birlik vekiline kesin süre verilmesine rağmen davacı vekilinin buna ilişkin genel kurul kararını kesin süre içerisinde sunmadığı gibi yargılama sonuna kadar da sunmadığı anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın sorumluluk davası açılmasına ilişkin genel kurul kararının bulunmaması nedeniyle HMK'nın 114/2 ve 115/2 nci maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVADA;
1-Davanın sorumluluk davasının açılmasına ilişkin genel kurul karar sunulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nun 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 1.500,55 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.419,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin asıl davada davacı tarafça peşin olarak yatırılan 250,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

BİRLEŞEN DAVADA;
1-Davanın sorumluluk davasının açılmasına ilişkin genel kurul karar sunulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nun 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 28.194,10 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 28.113,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin asıl davada davacı tarafça peşin olarak yatırılan 250,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360'ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalılar vekili yüzüne karşı, davalının yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 10/02/2022

Başkan ...
☪e-imzalıdır.
Üye ...
☪e-imzalıdır.
Üye ...
☪e-imzalıdır.
Katip ....
☪e-imzalıdır.

UYAP Entegrasyonu