T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/114 Esas - 2021/303
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/114 Esas
KARAR NO : 2021/303
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/04/2016
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili huzurda verdiği dava dilekçesinde özetle; 27.06.2015 tarihinde müvekkili davacının eşi olan ... sevk ve idaresindeki ... plakalı çekici ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkıp devrilmesi sonucu tek taraflı, ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin eşi ...’nin vefat ettiğini, desteğinin ölümü ile müvekkilinin maddi açıdan mağdur olduğunu, ... plakalı aracın davalı sigorta şirketine ait 14726203 numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu poliçenin kaza tarihi itibarıyla kişi başına ölüm halinde 290.000,00-TL. teminat sağladığını, müteveffanın vefat etmeden önce geçimini tır şoförü olarak sağladığını, sigorta şirketine iadeli taahhütlü usulde teminat limitleri içinde ödeme yapması ihtarının 8 adet ekiyle birlikte davalı sigorta şirketine 17.03.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı sigorta şirketinin ödeme yapmayarak 30.03.2016 tarihinde temerrüde düştüğünü ileri sürerek şimdilik 100,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 30.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında verilen değer artırım dilekçesi ile talebini 130.299.61.TL' ya yükseltmiştir.
CEVAP:
Davalı Sigorta şirketi vekili huzurda verdiği cevap dilekçesini tekrarla, ... plakalı aracın 14726203 poliçe numarası ile müvekkili şirket tarafından ZMMS kapsamında sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, araç işleteni ve sürücüsünün tazminat taleplerinin poliçe genel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının avans faizi talebinin yerinde olmadığını, talep edilebilecek faiz oranının yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma maddi tazminat isteminden ibarettir.
Taraflara tüm delil ve belgeleri dosyaya ibraz ve ikame ettirilmiş ikame olunan deliller tümden toplanmıştır. Bu cümleden olarak kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, trafik tescil belgesi celp edilip incelenmiş, müteveffanın sosyal, mali ve içtimai durumu hakkında zabıta araştırması yaptırılmıştır.
Uzman hesap bilirkişisi tarafından tanzim olunan 17.03.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; Özetle aynen ''... Dosya içeriğinin tetkikinde; 1-27.06.2015 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında; kazanın oluşumunda araç sürücüsü ...’nin 2918 sayılı KTK’da belirtilen sürücülere ait diğer kusurlardan 47/1-d ( trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan diğer kural, yasak , zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak) maddesini ihlal ettiğinin düzenlendiği, 2-Meydana gelen olay nedeniyle Bafra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucu ihdas edilen ..... K. sayılı kararla; ...’nin ölümü ile sonuçlanan kazada kendi dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı dışında başkasına atfı kabil kast, kusur yada ihmalin olmadığı veya iddia edilmediği , bu haliyle olayda suç teşkil eden herhangi bir eylemin bulunmadığı anlaşılmakla kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, 3- Davalı sigorta şirketi nezdinde açılan 3093913 sayılı hasar dosyasının incelenmesinde; *Müteveffanın sürücüsü olduğu kazaya karışan ... plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde, 27.06.2015-27.06.2016 vadeli, 14725203 nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 290.000,00-TL. olarak düzenlendiği, *İş bu davaya konu 17.03.2016 tarihli başvuru öncesinde, davacı adına , davalı sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi talebi ile başvuruda bulunularak ekte sunulan müteveffaya ait ücret bordrolarına göre hesap edilecek destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesinin talep edildiği, *Davalı sigorta şirketinin 20.01.2016 tarihli cevabi yazısı ile; kazanın, sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru sebebiyle meydana gelmesinden dolayı ZMMS Genel Şartları gereği teminat dışı olduğunun ve herhangi bir ödeme yapılmayacağının bildirildiği, * Devamında, davacı vekilince düzenlenen ve ekinde 8 adet belgeyi içerir 12.03.2016 tarihli ihtarname ile; davacıya destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesinin talep edildiği, ilgili ihtarname ve eklerinin davalı sigorta şirketine 17.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 4- Cumra İlçe Jandarma Komutanlığınca düzenlenen Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırma Tutanaklarında; Müteveffanın; ölmeden önce SGK emeklisi olduğunun, aynı zamanda şoför olarak çalıştığının, Davacının; ev hanımı olduğunun, gelirinin bulunmadığının, eşinden kalan SGK maaşı ( 850,00-900,00 TL. ) aldığının, çocuğu ile birlikte yaşadığının düzenlendiği, 5- SGK Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 28.04.2016 tarihli yazısı ile; müteveffa sigortalının 27.06.2015 tarihindeki kazada vefat etmesi nedeniyle hak sahiplerinin iş kazası bildirimi veya iş kazası ile ilgili herhangi bir iş göremezlik müracaatı olmadığının ve ödeme yapılmadığının bildirildiği, Hususları tespit edilmiştir. Dosya kapsamına göre, kazaya karışan ... plaka sayılı araca ait 14725203 nolu ZMMS poliçesinin vadesi 27.06.2015-2016 olup, 14.05.2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve ekleri ile , zarar gören 3. Kişi ve/veya hak sahipleri için tazminatın belirlenmesi yöntemi ve kullanılacak doneler açısından yeni düzenlemeler ile A.6-d maddesinde; < destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin , sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışında kalacağı > getirilmiş, akabinde; 02.02.2016 tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartların 4. Maddesi ile Genel Şartlara C.10 maddesinden sonra gelmek üzere < Bu genel şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.> maddesi eklenmiştir . Devamında ise, 26.04.2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6704 sayılı Kanunun 3. maddesi ile; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi < Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve Genel Şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11.01.2011 tarih ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.> 4. maddesi ile; 2918 sayılı Kanunun 92. maddesinin birinci fıkrasına; < g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) İlgililerin , sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri , i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler > bentleri eklenerek yeniden düzenlenmiştir. Yukarıda arz olunan yasal düzenlemeler muvacehesinde; somut olayda , ZMMS poliçesinin akit tarihi ve kaza tarihi 27.06.2015 olup, dava konusu tek taraflı trafik kazası müteveffanın/desteğin tam kusuru ile meydana gelmiştir. Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; 14.05.2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve ekleri hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabulü halinde, gerek ZMMS akit tarihinin, Genel Şartların yürürlük tarihinden sonra olması, gerekse dava konusu tek taraflı trafik kazasının müteveffanın/desteğin tam kusuru ile meydana gelmiş olması karşısında; davacı tarafın talebinin poliçe teminat kapsamı dışında olduğunun kabulü gerekecektir. Ancak, Sayın Mahkemece, kanunların zaman açısından uygulanması konusundaki genel esasların nazara alınması ve 2918 sayılı yasanın 90. ve 92. maddeleri ile getirilen düzenlemenin 26.04.2016 tarihinden sonra akdedilen sözleşmeler ve bu sözleşmelere ilişkin tazminat talepleri yönünden uygulanması gerekeceğinin kabulü halinde ise; davacının TBK hükümlerine göre belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatını talep edebileceğinin kabulü gerekecek olup, bu hususta aşağıda değerlendirme ve hesaplama yapılmıştır. 6-Müteveffa Yönünden: Adı-Soyadı: ..., Doğum Tarihi:11.03.1958, Kaza/Ölüm Tarihi:27.06.2015, Kaza/Ölüm Tarihindeki Yaşı :57, Bakiye Ömrü: 16,90 yıl(16 yıl 10 ay 28 gün), Faal Ömrü: 3 yıl, Emeklilik Süresi: 14 yıl 2 ay 14 gün, Kusuru: %100, Zamansız ölüm olayı olmasaydı, müteveffanın, 60 yaşına kadar fiilen çalışacağı kabul edilmiş, kaza tarihindeki yaşı nazara alınarak PMF Yaşam Tablosundan bakiye faal ömrü tespit edilmiştir. Hak Sahipleri Yönünden: ..., Eşi, 01.01.1962 doğumlu, 53 yaş, 16,90 yıl( 25.05.2032’e kadar), Yargıtay’ın emsal kararlarına ve tatbikata uygun olarak, hak sahibi eş, destekten yaşça küçük olduğundan eşinin bakiye ömrü süresince desteğin gelirinden faydalanacağı kabul edilmiştir. Müteveffa ile davacı eşin müşterek çocuklarının kaza/ölüm tarihindeki yaşları ve medeni durumları dikkate alınarak, desteğin gelirinden faydalanamayacaklarının kabulü ile değerlendirmeye gidilmiştir. 7- Dava dilekçesinde , müteveffanın vefat etmeden önce geçimini tır şoförü olarak sağladığı iddia edilmiş, müteveffanın tazminata esas ücretinin tespitine yönelik olarak tanık deliline dayanılmış, ayrıca, emsal ücret araştırması yapılması talep edilmiştir. Çumra İlçe Jandarma Komutanlığınca düzenlenen Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırma Tutanağında; müteveffanın; ölmeden önce SGK emeklisi olduğu ve aynı zamanda şoför olarak çalıştığı düzenlenmiştir. Davalı sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyasında mevcut, müteveffaya ait 2015/5 ve 6. aylara ilişkin ücret bordrolarının incelenmesinde; müteveffanın 16.04.2014 tarihinden kaza/ölüm tarihine kadar ... Nak. Ltd. Şti. unvanlı işyerinde sigortalı olarak çalıştığı, müteveffanın aylık brüt ücretinin 1.201,50-TL. olmakla günün asgari ücreti ile çalıştığı, aynı zamanda yaşlılık aylığı alması nedeniyle sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalıştığı, bu sebeple aylık brüt ücretinden %7,5 oranında sigorta primi, gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapıldığı, işsizlik primi kesintisi yapılmadığı, müteveffa adına 121,65-TL. AGİ tahakkuk ettirilmekle, müteveffanın evli-eşi çalışmayan – bir çocuklu çalışan için uygulanan asgari geçim indiriminden faydalandığı, buna göre aylık net ücretinin ( 935,56 + 121,65-TL. AGİ = 1.057,21-TL. / ay net ) olduğu tespit edilmiştir. Sayın Mahkemenin 07.12.2016 tarihli ara kararında; < dosyada, davacının eşi müteveffaya ait maaş bordrosu olduğu ve maaş bordrosu yönünden davalı şirkete davacının avukatı olarak Av. ....tarafından 16.11.2015 tarihinde maaş bordosuna dayalı olarak talepte bulunulduğu da dikkate alınarak emsal ücret araştırması yapılmasına ve bu yönde bildirilen tanıkların dinlenilmesine mahal olmadığına > karar verilmiştir. Yukarıda arz olunan tespitler doğrultusunda, dosyadaki bilgi ve belgelerin tayin ve takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, müteveffanın kaza/ölüm tarihinde , emekli olduğu ve emekli aylığı aldığı, emekli aylığı dışında ... Nak. Ltd. Şti. nezdinde sigortalı/ fiilen çalışarak gelir elde ettiği anlaşılmakta olup, müteveffanın, hak sahibi eşine, emekli maaşı dışında, anılan işverenlik nezdindeki çalışmasından elde ettiği gelir düzeyinde destek sağlayabileceğinin kabulü ile değerlendirmeye gidilmiştir. Müteveffanın hayatta iken aldığı emekli maaşı vefatı ile ölüm aylığına dönüştüğünden, davacının, müteveffanın emekli maaşı ile oluşan desteği yönünden herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Buna göre, destekten yoksun kalma tazminatı hesabında, müteveffaya ait işyeri kayıtları/ ücret bordrosu uyarınca, dönemsel asgari ücretler esas alınarak değerlendirmeye gidilmiştir. Kaza/ölüm tarihinden 31.12.2017 tarihine kadar ülke düzeyinde uygulanan dönemsel asgari aylık brüt ücretlerden, %7,5 nispetinde sigorta primi, gelir vergisi ve damga vergisi tenzil edilerek ve evli- eşi çalışmayan – 1 çocuklu çalışan için uygulanan asgari geçim indirimi de nazara alınarak net ücretler bulunmuş , tespit edilen dönemsel net ücretler esas alınarak bilinen devre ücreti hesaplanmış, bu devre iskontosuz olarak değerlendirilmiş, işlemiş geliri bulunmuştur. 31.12.2017 tarihinden sonra bilinmeyen devre için ücretler her yıl bir önceki yıla göre %10 arttırılmıştır. İskontolama Kn-1/Kn(k-1) formülündeki iskonto sayıları nazara alınarak yapılmış, bilinmeyen devrelerin iskontolu geliri bulunmuştur. Pasif dönem hesabında ise; asgari geçim indirimini içermeyen asgari net ücret esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Yargıtay’ın emsal kararlarına ve tatbikata uygun olarak ; davacı eş ile müteveffanın müşterek çocuklarının kaza/ölüm tarihindeki yaşları ve medeni durumları itibarıyla desteğin gelirinden faydalanamayacağı dikkate alınarak, davacı eş çocuksuz eş olarak nitelendirilmiş ve çocuksuz eşin %50 oranında, desteğin gelirinden faydalanacağı kabul edilmiştir. Sağ kalan eş, olay/ kaza tarihi itibarıyla 53 yaşında olup, 18 yaşından küçük çocuğu bulunmamaktadır. 53 yaşındaki çocuksuz eşin evlenme şansı %1 olup, hesaplanan tazminattan belirtilen oranda indirime gidilmiştir. Gelirlerin Paylaştırılması: İşlemiş Gelir.: 42.943,26-TL., İskontolu Aktif Devre Geliri:3.669,29-TL. İskontolu Pasif Devre Geliri.: + 216.619,00-TL. = 263.231,55-TL., Eşin Hissesi: 263.231,55 x %50 = 131.615,77-TL., Evlenme Şansı Tenkisi: 131.615,77x %99 = 130.299,61-TL., Temerrüd Tarihi ve Faiz: Yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşik görüşleri uyarınca, ilgili , sigorta şirketine başvurmuş ve şirket ödemede bulunmamış ise faiz başlangıcı, başvuru tarihinden itibaren 8 iş gününden, alacak icra takibine konmuş ise takip talep tarihinden , dava açılmış ise dava tarihinden itibaren işlemeye başlar. Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamından, davacı tarafça huzurdaki dava ikame edilmeden önce davalı sigorta şirketine 17.03.2016 tarihinde başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmadığı, böylece davalı sigorta şirketinin 30.03.2016 tarihinde temerrüdünün oluştuğu tespit edilmiştir. SONUÇ VE KANAAT: Yukarıda arz olunan inceleme, tespit ve hesaplamalar sonucunda; 1-Sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin 290.000,00-TL. sı olduğu, 2-Davalı sigorta şirketinin 30.03.2016 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, 3-Müteveffanın hak sahibi; ... Demirci’nin: 130.299,61-TL. tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu...'' anlaşılmıştır.
Bu duruma, davacı vekili ile davalı vekilinin huzurdaki beyan, iddia ve savunmaları, sağlanan ve ibraz edilen belgeler, kaza tespit tutanağı, trafik tescil belgesi, sigorta poliçesi, gerekçesi, yöntemi ve hesap tarzı bakımından denetime açık ve hükme esas alınmaya layık bulunan uzman hesap bilirkişisi... tarafından tanzim olunan 17.03.2017 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya münderecatına göre; 27.06.2015 tarihinde sürücü ...' nin sevk ve idaresindeki ... plakalı çekici ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkıp devrilmesi sonucu %100 kendi kusuru ile meydana gelen kazada hayatını kaybetmesinden dolayı davacı ... ...' nin 27.06.2015 tarihinde meydana gelen kazanın 26.04.2016 tarihinde KTK' nda yapılan değişiklikten önce olması nedeniyle müteveffanın eşinin, 3. kişi sıfatı ile ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden sigorta poliçe limiti dahilinde destekten yoksun kalma maddi tazminat talebinde bulunabilecekleri ve müteveffa ...' nin eşi olarak davacının, eşinin ölümünden dolayı toplam 130.299.61.TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği anlaşıldığından Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile toplam 130.299.61.TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 30.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki miktar ile sınırlı tutulmasına karar verilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi sonucu hüküm Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 7.2.2019 gün 2017/2112 esas,2019/171 sayılı kararla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davalı vekilinin temyizi sonucu hükmün Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 15.10.2020 gün 2019/2326 esas, 2020/5745 sayılı kararı ile özetle “ 27.6.2015 tarihli tek taraflı trafik kazasında ölen desteğin, eşi ve çocuğu için ZMMS olan davalıdan istenilen destekten Yoksun kalma tazminatının, Karayolları Motorlu araçlar ZMMS Genel Şartlarının 1.6.2015 tarihinde yürürlüğe girmesi ve davaya konu sigorta poliçesinin 27.6.2015 ve 27.6.2016 tarihleri arasında geçerli olması karşısında; genel şartlara tabi olacağı ve destek tazminatının % 100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sigortalı murisin tam kusuruna isabet etmesi nedeniyle teminat dışında kalacağı, davacının talep hakkının olmayacağı gerekçesi ile bozulduğu görülmüştür. Mahkeme karar gerekçesi ile İstinaf mahkemesi karar gerekçesi uyarınca kaza tarihinin 27.6.2015 tarihi olup, 2918 sayılı kanunun 26.4.2016 tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik esas alınarak 1.6.2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren Genel Şartların bu tarihten sonra uygulanmasının gerekeceği, 2918 sayılı kanundaki yasal düzenlemenin geriye yürüyeceğine ilişkin bir hükmün olmadığı,Yeni Genel şartların yürürlük tarihinde geçerli olan yasal düzenlemeyi berteraf edemeyeceği, yasal uygulamanın Genel Şartlar düzenlemesi ile kaldırılamayacağı kanaatinin hasıl olduğu gibi; esasen Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihli kararı ile Genel şartların kaldırılmış olduğu, bu kararın derdest davalara uygulanacağı gözetilerek 1.6.2015 tarihli genel şartlara göre değerlendirme yapılmayacağından mahkeme kararında direnilmesi gerektiği kanaati hasıl olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yargıtay bozma kararına direnilmesine, davanın kabulüne, 130.299,61 TL maddi tazminatın 30.03.2016 temerrüt tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı tutulmasına,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.426,56 TL harç daha önce maliyeye yazıldığından tekrar yazılmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan 474,20-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 503,40-TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 16.328,46-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 580,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Talep halinde artan avansların iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, Yargıtay 17. Hukuk Dairesine tebliğden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 21/04/2021
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!